27 Aralık 2010 Pazartesi

Tenceremin Dibi Kara..

Pazarlama müşteri ihtiyacıyla başlar ve satış sonrası hizmetlere kadar dayanan bir kavramdır.Fakat asıl soru herkesin ihtiyacı bir yerde farklılaşmaz mı?Bugüne kadar kadınların ihtiyacı olduğunu bilmedikleri bir çok ürünü ortaya çıkarıp pazarlayan pazarlamacılar benim ihtiyacım olanı bir türlü bulamadılar ki ben ihtiyacımın ne olduğunu biliyorum.Bu ihtiyacımı da her seferinde kendi içimde ah keşke diye yeniliyorum.

Benim evdeki değişmeyen görevlerimden bir tanesi annemin yaptığı çorbaları kaynayana kadar karıştırmaktır.Bunu yaparken aynı hızla aynı yönde aynı işlemi yaparken hem sıkılıyorum hemde kolum ağrıyor.Tencerenin kenarına ısıya dayanıklı bir alet takılsa bu aletin çapı tencerenin büyüklüğüne göre ayarlanabilse ve içine derinliğine göre bir kaç kaşık seçeneği olsa tencereye göre değiştirip kullansak belli bir hızla dönse dursa çorbayı karıştırsa ve bende annemin bana verdiği bu görevi bu küçük yeni ev aletine versem çok güzel olmaz mı? Belki kafanızda canlandıramadınız şöyle hayal ettiriyim bebeklerin yataklarının kenarına takılan, bebekler yataklarında yatarken kafalarını kaldırdıklarında dönen oyuncak gibi yani orda dönen oyuncak değil benim çorba kaşığım olucak ve çorbam ben yorulmadan sıkılmadan dibi tutmadan pişicek.Bir üreticiyle anlaşırsam bir gün bir Marmara'lı olarak pazarlıycam.Daha doğrusu Pazarlamarmara'lıycam.Belki kadınlar bunun da bir ihtiyaç olduğunu görünce anlayacaklar.Fakat telif hakkı bana aittir ve tüm hakları sakldır.Bilginize sunulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder