4 Ocak 2011 Salı

Araştırma

Hangi reklamlar hatırlanıyor?

Tüketiciler üzerinde yaptığı marka araştırmaları ile dikkat çeken uluslararası pazar araştırma şirketi Millward Brown bu defa ünlü isimlerin yer aldığı reklamları ve markaları mercek altına aldı. Millward Brown Türkiye son yıllarda reklamlarda ünlü isimlerin kullanılması ve bu durumun her geçen gün daha da popülerlik kazanmasından yola çıkarak ünlü isimlerin yer aldığı reklamların tüketici üzerindeki etkinliğini belirleyen bir araştırma gerçekleştirdi.

Türkiye genelinde 15-55 yaş aralığında türkiye temsili 2000 kişi ile yüzyüze gerçekleştirilen "Markalar ve Ünlüler" araştırması sonucunda marka tanınması ve reklam bilinirliği anlamında telekomünikasyon sektörü markalarının ilk sıralarda yer aldığı görüldü. Gerçekleştirilen görüşmelerde, katılımcıların seçilen 34 değişik marka ve reklamlarıyla ilgili düşünceleri alındığında en fazla tanınan ve reklamı bilinen ilk 5 markanın sırasıyla; Vodafone, Turkcell, Avea, Coca Cola ve Türk Telekom olduğu belirlendi.

EN ÇOK TÜRK TELEKOM, VADOFONE VE KAŞMİR'İN ÜNLÜLERİ BİLİNİYOR

Bilinirliliğinin yanı sıra katılımcıların hiçbir yardım almadan reklamlarındaki ünlüyü bildikleri markaların başında Türk Telekom yer aldı. Tüketicilere markanın reklamları ile ilgili fikirleri sorulduğunda ‘markayı ve reklamını biliyoruz, reklamlarında Cem Yılmaz oynuyor' diyenlerin sayısı yüzde 44 oldu. Yardımsız ünlü bilinirliğinde ikinci sırayı Şafak Sezer'in oynadığı Vodafone reklamı ve Sibel Can'ın yer aldığı Kaşmir Halı paylaştı. Her iki markanın da reklamlarında oynayan isimleri yardımsız olarak bilenlerin oranı ise yüzde 36 olarak belirlendi. Marka büyüklüğü ve yapılan yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda Kaşmir Halı'nın yüzde 93'lük marka, %76'lık reklam ve %36'lık ünlü bilinirliği ile büyük bir başarı yakaladığı da görüldü. Akbank reklamları Özgü Namal ile, Deniz Bank reklamları ise Beyazıt Öztürk ile yardımsız olarak her 10 kişiden 3'ü tarafından eşleştirilebildi.

Araştırmanın genel nüfusu temsil eden bir grup ile yapıldığını belirten Millward Brown Genel Müdürü Betül Khan, her markanın bilinirliğini ve reklamlarını kendi hedef kitlesi üzerinden incelemek gerektiğine dikkat çekti. Bu araştırmanın, kişilerin markalar ve reklamlarda oynayan ünlülerle ilgili genel bilgi ve ilgi düzeyini ortaya sermek açısından anlamlı olduğunu belirten Khan, markaların reklamlarında oynayacak ünlüyü seçerken marka ve iletişimin içeriğine en uygun ünlünün araştırmalarla saptanmasının yatırımın geri dönüşünü artıracağını ifade etti.

*Markalar ve Ünlüler araştırması verilerinin toplanması 1- 27 Haziran 2010 tarihleri arasında gerçekleştirildi:

YAŞ: 15-18(%20); 19-30 (%30); 31-40 (%25); 41-55 (%25)
CİNSİYET: Kadın (%50); Erkek (%50),
SES: AB (%19), C1 (31%) , C2 (29%), D (21%),

Şehirli Türkiye nüfusunu temsilen; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep, Antalya, Samsun ve Erzurum illerinde,

Connected CAPI yöntemi ile yapıldı. (Bilgisayar destekli yüzyüze anketlerin, internete bağlı laptoplar vasıtasıyla Millward Brown'ın serverlarına anında bilgi kaydederek veri toplanması yöntemidir. CAPI Connected metodolojisinde, anket internete bağlı dizüstü bilgisayarla yapılır.)

1 yorum:

  1. Pazarlama karması içindeki en önemli tutundurma araçlarından bir tanesi şüphesiz ki reklamdır. Şirketlerin reklamlara harcadıkları paralar bile artık "reklam" olmaktadır.Örneğin thy ve barcelona arasındaki sponsorluk anlaşmasına göre barcelona thy den ikibuçuk yıl içinde 7 milyon 700 bin avro alacak. Bu miktarın medyada telafüzü edilmesi bile insanları heyecanlandırmaya yetti.

    Gelelim konunun özüne... THY bu kadar parayı verecek; verecek de ne kadar karşılığını alabilecek ve bunu nasıl ölçecek?

    Bu iki firma arasında çeşitli çıkar birliği olduğu elbette söz konusudur. Fakat alan memnun satan memnun iken hala eksik olan o "bir şeyler" nedir? diye düşündüğümüzde: bu anlaşmanın içinde fiziksel olarak hiç de var olmayan insan faktörünü görürüz.
    Dünyada barcelonayı takip eden her bir insanı etkilemek adına thy bu miktarı vermiştir. İnsanların etkilenmesi de ne kadar o reklamı izlediğine ve gördüğü o reklamlarda ne hissettiğine bağlıdır.
    ortada görünmeyen bir şeyi satın almak için bu kadar para değer biçilmiştir. İnsanların hislerini satın almak, zamanlarını satın almak ve "bakın işte biz de varız ve dünyanın en iyi takımını biz taşıyoruz!" mesajını vermenin bedeli 7 milyon 700 bin avrodur.

    Günümüzün rekabet koşullarını göz önüne alırsak insanoğlu bir gün içinde markalar tarafından binlerce mesaj bombardımanına tutulmakta..

    bu araştırma ile konuyu bağdaştıracak olursak reklamda ölçüm: yani firmaların; reklam doğru mesajı verdi mi? doğru adam doğru reklamı aldı mı? mesajlar yerine ulaştı mı? ve nihayetinde döktüğümüz bunca paraya değdi mi bu iş? telaşları reklamda ölçeklendirme konusunun hayati önemini gösterir.

    Bu araştırmayı seçmemin sebebi de günümüz rekabet ortamında markaların yayınlatmış oldukları reklamların ne derece karşılığını bulduğu kısıtlı olsa anlatılmasından dolayıdır.

    YanıtlaSil